26 Şubat 2012 Pazar

Bilgi çağının en güçlü aktörü olarak girişimci.

Bilgi çağının en güçlü aktörü olarak girişimci.
 
Kısa bir medeniyet tarihi faslı geçelim. Tarım devrimi , yani insanların bitki ve hayvanları evcilleştirmesi ile beraber mülkiyet kavramı doğmuştur. Medeniyet dediğimiz şey de bir kısım insanın yarattığı değere diğerinin el koyması ile gelişmiştir. Temel olarak toprak egemenliği üzerine kurulan devletler köle/sarf/köylü vb. insanların emeği ile yaratılan değere el koymuş ve onlara sadece yaşayacakları kadarını vermiştir. Sanayi devrimi ile beraber bu ağa-köylü ilişkisi sermayedar(burjuva,işadamı)-işçi şekline dönüşmüştür. Tarih boyunca isyan eden sömürülen taraf, ancak sanayi toplumundan sonra durumu analiz edebilmiş ve işlerin şu an okuduğunuz yazıdaki gibi döndüğünü anlamıştır. Bu sebeple ki tarım toplumundaki isyanlar bilinçsizdir ve yönetimi devirse bile yerine bir şey koyamamıştır. Hoş tabii ki sanayi toplumunun başından beri hayal edilen sosyalist idealler de her ne kadar dahi sayılabilecek teoriysen ve liderlere sahip olsalar bile bilinçli ihtilal yolu ile yönetimi ele geçirmelerine rağmen devam ettirememiş ve medeniyetin değer üretme şekli sermayedar-işçi ilişkisi üzerinden devam etmiştir. 

Ve girişimcilik. 

İşçi emeğinin gitgide anlamını yitirmeye başladığı bir dönemde yaşıyoruz. Artık değeri, robotlarla çalışan üretim birimleri, yaratıcı düşünce ürünü sistemler zaten üretiyor. Egemenlerin problemi artık işçi emeğini ve gezegenin doğal kaynaklarını nasıl sömüreceği değil, bu kadar büyük bir sistemi nasıl ayakta tutacağıdır. Çünkü işçi emeği o kadar değerli değil ve gezegenin kaynakları hızla tükeniyor. 7 milyarlık dev nüfusu geçindirmek ve kaosu engellemek için gerekli hammadde; bedenen, beynen, fikren normal üstü motive modda çalışan insan beyni. Muazzam tüketim hızına ulaşmış medeniyetin devamı için bir işe memur edilmiş yöneticiler, devlet kadroları, sermayedarlar,  esnaflar, klasik ekol eğitim kurumları yetmiyor. İmdada, doğuştan gelen yeteneklerinin üstüne muazzam bir teorik ve pratik birikim yapmış kendini sonuna kadar yeni iş fikirlerine ve uygulanmasına adamış girişimci figürü yetişiyor. Bütün zamanını kullanıyor. Deli gibi araştırıyor, deli gibi uyguluyor. Daha önceki medeniyet tarihinde aynı insanda birleşmeyen bir çok zihinsel yeteneği bünyesinde birleştiriyor. Sosyal yeteneği ile örgütler kuruyor. İnsanları peşine takıyor. Zekası ve hayal gücü ile sanayinin ve ekonominin işleyişini anlayıp fikirler üretiyor. Öğrendiği fikirleri birleştirip yeni fikirler çıkarıyor. Cesareti ile deniyor, başarısız oluyor, yeniden deniyor. Analitik yeteneklerini kullanarak yeni teknolojileri ve bununla çözebileceği işleri analiz ediyor. 
Yaşam koşulları berbat. İş dışında sosyal yaşamı çok kısıtlı. Aile, dost ve sevgililere vakit yok. Aslında iş hayatının bir uzantısı olan tatil bile iş toplantısı şeklinde. Her an acımasız iş dünyasında ufak bir yanlış hareketle yok olma riski var. Geleneksel statü anlayışının hüküm sürdüğü cemiyetlerde kendini aşan güçlerle dans ediyor. Girişimci, medeniyetin ihtiyaç duyduğu ruhani enerjiyi sunuyor. 

Şimdi ne olacak ?

Girişimci hayatını sunarak medeniyetin kendisini sömürmesine müsaade edecek. Sermaye olanca haşmetiyle yerli yerinde durmakta. Zaten Edi ile Büdü gibi birlikte kendi başına bir terim olmuş olan yatırımcı-girişimci ilişkisi devam edecek. Manifestoda olduğu gibi şimdi Paris sokaklarında girişimcinin hayaletinin gezmesine artık gerek yok. İnsanlık isyandan dersini aldı. Ama bu demek değildir devrim olmayacak. Şimdiye kadar olduğu gibi doğanın yüce kanunları ile kendiliğinden taşlar yerine oturacak. Ne yaptıklarını, hangi görevi üstlendiklerini bal gibi bilen bu girişimciler her geçen gün daha da zenginleşmekteler. Sermaye el değiştirmekte. Yakın bir gelecekte yatırımcılar zaten girişimcilerden oluşacak. Birbirlerini de iyi tanıyan ve sayıları oldukça az olan bu seçkin grup hep birlikte dünyayı yönetecekler. Ve belki de bu egemen sınıf, selefleri gibi ülke, din vb. kutsal değerlerle toplumu kandırmayıp yerine tüm insanlık için yepyeni değer yargıları sunacak.

16 Şubat 2012 Perşembe

ŞİRKET WEB SİTELERİ HAKKINDA PRATİK TAVSİYELER


ŞİRKET WEB SİTELERİ HAKKINDA
PRATİK TAVSİYELER

14 yıldır yazılımcı ve danışman olarak KOBİ ler ile içiçe çalışmaktayım. Genellikle sahiplerinin yönetiminde büyük özverilerle çalıştırılan bu şirketlerimizin sahipleri/yöneticileri kendi alanlarında uzmanlar. Ancak konu kendi uzmanlık/kontrol alanlarının dışına çıktığında hatalar yapmaktalar. Ben de tüm kararların yükü omuzlarında olan olan bu kardeşlerime klavuz olması açısından kendi alanımla ilgili tavsiyelerde bulunmak istiyorum.
Uyarı : Yazı, konunun uzmanı olmayan insanların pratik olarak faydalanması için yazılmıştır. Teknik detaylarda çelişki bulup ukalalık yapacak olanlar bunu dikkate alsın.

Siteleri 4'e ayıralım
1. Statik web siteleri
2. Dinamik web siteleri (Şirket sorumluları tarafından güncellenebilen siteler)
3. Hiper dinamik siteler (Web2, Forum, Sosyal ağlar wb.)
4. Yanar döner show siteleri (Flash siteler, kar yağdıran/baloncuk çıkaran efektler)

Not: E-ticaret siteleri ve site üzerinden sipariş, stok vb. bilgi sistemi işleri konumuza dahil değildir. Bunlar web sitesi değil başka kavramlar.

Üstte yazdığım sınıflandırmalardan ilk ikisi şirketler için uygundur. Üçüncü ve dördüncü seçeneğe sakın ola girişmeyin. Aşağıda sebebini de anlatacağım. Statik site mi dinamik site mi seçmeniz gerektiği konusunda aşağıdaki sorulardan yardım alın.
  • Bir web sitesine düzenli olarak içerik hazırlamak ve girmek hem bir miktar html bilgisi hem de zaman gerektirir. Bu zamanı ayırabilecek bir çalışanınız/departmanınız var mı?
  • Düzenli içerik girmenize gerek var mı? Yani web sitesinden beklentiniz nedir? Arayanın sizi google da bulup oradan firma bilginizi, adresinizi telefonunuzu öğrenmesi yeterli mi?

Bu sorulara verdiğiniz yanıtlara göre artık dinamik site mi statik site mi istediğinizi biliyorsunuz. Yazının ilerleyen kısımlarında nasıl ve kime yaptırılır, en verimli web sitesi nasıl olur ona bakacağız. Önce bilmeniz gereken bir kaç konu var. Bu konular öyle aman aman detay konular değil. Çağımızda bir şirketiniz varsa web ile iç içesiniz demektir. Ve asgari bir takım bilgileri öğrenmek zorundasınız. Bir doktora derdinizi anlatırken kemik nedir, kan, eklem nedir biliyorsunuz. Bunları da öyle kabul edin.

1. CMS
Seçiminiz ne olursa olsun CMS kapsamında bir web siteniz olmalı. CMS ne demektir? Açılımı Content Management System'dir. Türkçesi İçerik Yönetim Sistemi. Yani site bir defa kurulduktan sonra, tasarımı değişmeden yeni haberler, etkinlikler vb. içerikler girilebilir. Bu girişlerde de web master veya programcı müdahalesine gerek olmaz. CMS'ler bir yönetici paneline sahiptir. Buradan bir kullanıcı adı ve parola ile giriş yapılır. Yeni içerik eklenebilir, silinebilir, değiştirilebilir. Sitenizi dinamik yapmayacaksanız bile yine de CMS olmasını tavsiye ederim. Çünkü, en statik site bile senede bir güncellenir. Statik siteyi siz değil web master güncelleyecek. Bunun hızlı ve ucuz olması sitenin CMS olmasına bağlıdır. Dinamik site yapacaksanız, yani içeriği düzenli olarak kendiniz girecekseniz CMS olması zaten kaçınılmaz. CMS kurmak bilişim uzmanı olmayı gerektirir. Eğer CMS kuracak kadar bilginiz varsa bu yazıyı okumayınız. Bunu bir uzmana yaptıracaksınız. Ben de bunu en verimli ve ucuz çekilde nasıl yapmalısınız onu anlatacağım. Ona göre devam edelim.

CMS ürünler nelerdir ?
  • Hazır ve yaygın paketler.
  • Web sitesi hazırlayan şirketlerin kendi altyapıları.

  • Hazır ve yaygın paketler.
Wordpress, Joomla, Drupal en bilinenleridir. Ön yüz için tema/şablon denilen katmanlar kullanılır. Ben bu tarz paketler kurdurmanızı tavsiye ederim. Çekirdek kısmı yüzlerce birinci sınıf programcı tarafından geliştirilmiştir. Eklentileri ve temaları ise dünyanın her yerinden binlerce uzman tarafından devamlı olarak geliştirilmektedir.

  • Web sitesi hazırlayan şirketlerin kendi altyapıları.
Türkiye'de ve Dünya'da bir çok yazılımevi dinamik web sitesi hazırlamak için kendi CMS altyapılarını geliştirmişlerdir. Üstte anlattığım paketler ile aynımantıkta çalışırlar. Ben şimdiye kadar doğru düzgün çalışanına rastlamadım. O yüzden tavsiye etmiyorum.


2. Bir web sitesinde neler olmalı ?

Kesinlikle olması gerekenler
  • Firma profili : Şirketinizin nelerle uğraştığını yazın. Varsa kardeş şirketlerini belirtin. Sizin sektörünüzde önemli ise kurucuları, tarihçeyi vb. bilgileri yazın. Belli bir coğrafyaya hizmet veriyorsanız belirtin. Misyon, vizyon, hedef vb. ISO geyiklerini de ekleyebilirsiniz.
  • Adres, telefon, e-mail: Varsa şube ve temsilcilerinizi de ekleyin.
  • Kapasite bilgisi : Üretim yapıyorsanız tesisiniz, satış yapıyorsanız satış şekli ve mecralarınız, aracılık yapıyorsanız çevreniz eklenmeli. Hizmet sektöründe iseniz ona göre kapasitenizi anlatmalısınız.
  • Kategorize edilmiş halde ürün ve hizmetleriniz : Varsa bol bol resim kullanılmalı. Ürünlerin kalite belgesi vb. şeyler sektörünüzde önemli ise kullanılmalı.
  • Devletin zorunlu tuttuğu bilgiler : Bunun için 2012 sonunda devreye girecek yasaları takip edebilirsiniz. Temmuz 2012 de devreye alınacak TTK ile beraber uygulanacaktı. Ama muğlak bazı konular yüzünden ertelendi.


Olsa iyi olacak olanlar
  • Referanslar
  • Müşterilerinizden bir kaç ropörtaj
  • İçeriğin tercümesi. İngilizce başta olmak üzere tercih ettiğiniz başka bir dilde olabilir. Dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta şudur. Dinamik site yapacaksanız her içeriğinizi tercüme etmeniz gerekebilir. Ama şart değil. Tercihinize kalmış. Esas çatı birden fazla dilde olur. Dinamik içerik ise sadece Türkçe olabilir. Sadece önemli içerikleri tercüme edersiniz.

Özel tercihler (Sadece dinamik siteler için geçerlidir)
  • Haberler
  • Etkinlikler/duyurular



Gereksiz hareketler
  • Flash site yaptırmayın
      Bu siteleri görünce içim kan ağlıyor. Özellikle hazır giyim firmalarımızın hemen hepsi Flash site. Delinin biri öyle başlatmış öyle gidiyor. Bununla ilgili yüzlerce örnek verebilirim. Kimse rencide olmasın diye vermeyeceğim. Merter veya Laleli'deki herhangi bir hazır giyim firmasının ismini Google'da aratın ve kendiniz görün.
Not : Bu yazı Flash'ı ve Flash ile görsel tasarım yapan kişileri kötülemek amacı ile yazılmadı. Flash sitelerin kobilerde yaygın ve yanlış kullanımı sebebi ile yazıldı. Komple bir pazarlama stratejisi ve uygun bütçe ile kullanıldığında harikalar yaratıldığı da uzman çevrelerde yaygın bir görüş. Benim şahsi görüşüm büyük paralar dahi yatırılsa Flash kullanılmaması. Güzide firmalarımızdan birisinin yüksek bütçeli sitesine bakalım, rahatlıkla kullanabilecek misiniz? http://www.mavijeans.com.tr


    Maliyetliler : Bu siteleri yapmak gerçekten emek istiyor. Direk görsel sanat olarak görebilirsiniz. O sebeple pahalılar.
    Google tarafından indekslenemez : Flash siteler arama motorlarının anlayabileceği özelliklere sahip değildir. İçindeki yazıları da resimleri de arama motorları tarayamaz. Dolayısıyla web de en önemli kısımlardan birisi olan arandığında bulunma özelliği ölü doğmuş olur. Bunu şöyle anlayabilirsiniz. Html içerikte bir yazının üstüne gelip mouse ile tutup çektiğinizde o yazı işaretlenir. Ama Flash sitelerde işaretlenmez çünkü Flash bütün olarak çalışır.
    Başkası devralamaz : Flash ile yapılmış siteler güncelleneceği zaman direk olarak sitenin komple indirilip üzerinde çalışılıp tekrar geri yüklenmesi gerekir. Bunu da yeni bir firma veya kişi devralmaz. Eski kişi de yoğun emek yüzünden haklı olarak yüksek para ister.
    Standart menüler yoktur : Nerden nereye gidildiği belli değildir. Siteyi kullanana kadar canınız çıkar. Mesela aslında süper defileler yüklenmiştir. İçerik vardır. Ama ulaşamadıktan sonra neye yarar. Elinize bir gazete aldığınızı düşünün. Sayfaların bazısı soldan sağa açılıyor bazısı alttan üste doğru. Seri ilanlar üçüncü sayfaya konulmuş Ekonomi haberleri son sayfada. Seksi kızlar da orta sayfalarda renksiz şekilde.
    Çalışmayan bir sürü kısım var : Standart kurallara göre dizayn edilmediği için flash siteler bakım gerektirir. Çalışmayan yerleri olacaktır ve düzeltilmelidir. Fakat kobiler bu maliyete katlanamak istemeyeceği için bozuk halde kalırlar.
    A bilgisayarında başka B bilgisayarında başka türlü gözüküyorlar : Flash siteler web standartlarına göre değil serbest çalışmaların sonucuna göre çalışırlar. Örneğin standart html bir site ekran çözünürlüğünüze göre otomatik şekil alır. Ama Flash sitelerin bunu yapması için geliştiricinin ekstra gayret sarfetmesi gerekir. Kobi sitelerinde de genelde bu gayret sarfedilmiyor.
    Güvenlik : Siteye bakan kişinin internet tarayıcısının(ie, firefox, chrome) güvenlik ayarları yüksek ise Flash oynatmaz. Ayrıca bazı smart phone lar güvenlik gerekçesi ile Flash çalıştırmazlar.

2. Yanar döner efektler
İnternet kafeler yeni çıktığı zamanlarda meraklı ergen gençler uğraşırdı bunlarla. O zamandan amcaoğluna falan site yaptıranların sitelerinde vardı hep. Ben de yaptım. Sevgilimin ismi uçarak geçiyordu, kalpler falan yanıp sönüyordu. Java script ismindeki dil ile yapılır. Karlar yağar, baloncuklar çıkar falan. Sakın ! Zaten sevgilimde değerimi bilmemişti, kısa süre sonra beni bırakmıştı. İleri görüşlü kızmış.

3. Döviz, Hava durumu, Takvim, Ajanda tarzı kısımlar eklemeyin
Yine sık yapılan hatalardan birisidir. Kuyuya taş atan deli burada da karşımıza çıkıyor. Site içeriği ile bunların alakası yok. Kalitenizi düşüren hareketlerdir. Meteoroloji işi yapıyorsanız o ayrı.
Ajandasını kim sizin sitenizde takip eder? Takvime bakacak adamın kendi bilgisayarının sağ alt köşesinde takvim yok mu?
4. Hiper dinamik özelliklere girişmeyin
- İnsan kaynakları
- Forum
- Kullanıcıların kendi hesabı ile giriş yapıp bilgi girmeleri
- Yorum yazdırma
- Bloglar

Kısacası kullanıcılar sitenize içerik girmeyiversin. Bu tarz sitelerin yönetilmesi tahmin edemeyeceğiniz kadar meşakatlidir. Sakın bu işlere girmeyin. İlla bu işleri yapacaksanız nasıl yapmanız gerektiğini başka bir makalede anlatacağım.

5. Bağlantılar (Linkler)
Böyle bir bölüm/menü/kategori oluşturmak saçmadır. Zaten site içerisinde bahsediyorsanız ilgili içerikten bir link verilir. Genelde yapılan hatalı uygulama şu şekildedir. Bağlantılar diye bir bölüm açılır. Polis, ambulans, itfaiye, ekonomi bakanlığı vb. sitelerin linki verilir. Muhtar mısın arkadaş. Adam zaten Google'a yazar bulur.

6. Müzik
En gıcık olduğum konulardan birisi ofiste çalışırken bir siteye girdiğimde müzik başlamasıdır. Birden bire herkes size bakmaya başlar. Herkesin dikkati dağılır. Site de müzik olacaksa video da olabilir. İnsan video oynattığında ses çıkacağını bilir. Açıldığında direk müzik çalan bir site yapmak bir misafirinize oturunca müzik çalan sandalye vermek gibi bir şeydir. Maalesef bunu bazı büyük kuruluşlar bile hala yapıyor. Tıklayın ne demek istediğimi anlayacaksınız. http://www.bonus.com.tr/


Meraklısına web2.0 hakkında kısa bilgi: Site içeriğinin site sahibi tarafından değil kullanıcılar tarafından oluşturulmasıdır. Örneğin Facebook'ta gördüğünüz içeriğin bir tek satırını bile site yöneticileri yazmamıştır. Ya da Türkiye'nin en çok ziyaret edilen sitelerinden http://www.frmtr.com/
tamamen kullanıcı içeriği ile doludur.


  1. Diğer kavramlar
Domain name :
Web asresi anlamına gelir. www.bilguzar.com.tr Bu bizim firmamızın domain name'idir.

tr” uzantısı domain nameler ODTU tarafından dağıtılır. Biraz yazışma gerektirir. Allahtan ıslak imza aramıyorlar fax kabul ediyorlar. www.nic.tr adresinden “tr” uzantılı domain alabilirsiniz. Bilgisayar işlerine çok aşina değilseniz bunu da web masterınıza söyleyin o alır.

tr” uzantısı olmayan domain name'leri almak daha kolaydır. Bir çok domain name dağıtıcı firma vardır. Örneğin;
adresinden yeni domainlerin boş olup olmadığına bakabilirsiniz.

Uzantılar ve anlamlarını merak ediyorsanız şu adresi ziyaret ediniz.


Hosting : Barındırma ve yayınlama demektir. Web siteleri aynen bir tv, radyo kanalı gibi yayın yaparlar. Sitenizin program kodlarının ve içeriğinin durduğu bir sunucu bilgisayar vardır. Datacenter denen kalın kablolu, yüksek güvenlikli yerlerde dururlar. Birileri bu datacenterlardan yer kiralar. Web masterlar da bunlardan kiralayanlardan kiralar ve size satarlar. Yok ben direk ilk kiralayandan alayım diye deneme yapmayın. Olmaz. Çok fena ayarları vardır.

Mail hosting: Sizin şirket adresi uzantınız ile mail atmanızı ve kabul etmenizi sağlayan bir mekanizma vardır. İşte bu mekanizmada aynen web hosting de olduğu gibi bir takım sunucularda gerçekleşir. Bir çok ayarı vardır.

Meraklısına : Büyük sitelerin trafiği çoktur. Örneğin facebook günde 1 trilyon sayfa gösterimi yapmaktadır. (Sizin site muhtemelen 500'ün üzerine çıkmaz) Bu firmalar hosting için yılda milyar dolarlar harcamaktadırlar.

4. Maliyet

Web master CMS siteler için bir ödeme yapmayacak. Ücretsizdir. Temaya 10$ ile 100$ arasında para ödeyebilir. Fiyatın tamamı kendi emeği içindir. Ama kobilerimiz teknik emeğe para ödemeyi gereksiz buldukları için web master arkadaşlarımız bazen başka maliyetler yaratabilmekteler. Ey kobiler, bu işler kolay öğrenilmiyor. Web master ınıza saygı duyun ki o da efendi olsun iyi iş çıkarsın.

Statik site : Üsttede bahsettiğim gibi CMS olmalı. Size maliyeti 1000 TL ile 2500 TL arasında değişir. Domain, host ve mail işleri hesaba dahil değildir. Site tamamlanmadan önce taslaklar üzerinde bir iki defa web master ile görüşün ki daha sonra problem olmasın. Üstte anlattığım kavramlar web masterın ne dediğini anlamanız için yeterlidir. Eğer buna rağmen anlaşamıyorsanız web masterınız fazla uzmandır! Dikkat edin.

Dinamik site : Tabii ki CMS olmalı. Size maliyeti 2.000 TL ile 7.000 TL arasında değişir. Bu isteyeceğiniz özelliklere bağlı. İnsan kaynakları olsun ilan yazayım, Doküman tarattıracağım tarihe ve firmaya göre falan arama olsun derseniz ekstra bileşenler gerekir. Fiyat 7.000 'i de aşabilir. Aşmıyorsa dostlar alışverişte görüyor demektir.

Bakım ve yenileme maliyetleri :
Web sitesi için bakıma gerek yoktur. Yıllık ödeyeceğiniz sabit gider web hosting ve mail hosting için olacaktır. Mail boxlarda zaman zaman sorun olabilir. Orada uzman desteği gerekir. Bunların hepsi için yıllık 400 ile 1500 arası fiyat uygundur.
Normal şartlarda bir şirket sitesinde yenileme olmaz. Ama yeni trendler çıkar bir şeyler eklenir. Siz tasarımda değişiklik istersiniz. Bunlar doğal durumlar. Böyle değişiklik durumlarında 400 ile 1500 TL arası normaldir.


Umut Şenoğlu
Bilgüzar Yazılım
umut.senoglu@bilguzar.com.tr

26 Şubat 2012 Pazar

Bilgi çağının en güçlü aktörü olarak girişimci.

Bilgi çağının en güçlü aktörü olarak girişimci.
 
Kısa bir medeniyet tarihi faslı geçelim. Tarım devrimi , yani insanların bitki ve hayvanları evcilleştirmesi ile beraber mülkiyet kavramı doğmuştur. Medeniyet dediğimiz şey de bir kısım insanın yarattığı değere diğerinin el koyması ile gelişmiştir. Temel olarak toprak egemenliği üzerine kurulan devletler köle/sarf/köylü vb. insanların emeği ile yaratılan değere el koymuş ve onlara sadece yaşayacakları kadarını vermiştir. Sanayi devrimi ile beraber bu ağa-köylü ilişkisi sermayedar(burjuva,işadamı)-işçi şekline dönüşmüştür. Tarih boyunca isyan eden sömürülen taraf, ancak sanayi toplumundan sonra durumu analiz edebilmiş ve işlerin şu an okuduğunuz yazıdaki gibi döndüğünü anlamıştır. Bu sebeple ki tarım toplumundaki isyanlar bilinçsizdir ve yönetimi devirse bile yerine bir şey koyamamıştır. Hoş tabii ki sanayi toplumunun başından beri hayal edilen sosyalist idealler de her ne kadar dahi sayılabilecek teoriysen ve liderlere sahip olsalar bile bilinçli ihtilal yolu ile yönetimi ele geçirmelerine rağmen devam ettirememiş ve medeniyetin değer üretme şekli sermayedar-işçi ilişkisi üzerinden devam etmiştir. 

Ve girişimcilik. 

İşçi emeğinin gitgide anlamını yitirmeye başladığı bir dönemde yaşıyoruz. Artık değeri, robotlarla çalışan üretim birimleri, yaratıcı düşünce ürünü sistemler zaten üretiyor. Egemenlerin problemi artık işçi emeğini ve gezegenin doğal kaynaklarını nasıl sömüreceği değil, bu kadar büyük bir sistemi nasıl ayakta tutacağıdır. Çünkü işçi emeği o kadar değerli değil ve gezegenin kaynakları hızla tükeniyor. 7 milyarlık dev nüfusu geçindirmek ve kaosu engellemek için gerekli hammadde; bedenen, beynen, fikren normal üstü motive modda çalışan insan beyni. Muazzam tüketim hızına ulaşmış medeniyetin devamı için bir işe memur edilmiş yöneticiler, devlet kadroları, sermayedarlar,  esnaflar, klasik ekol eğitim kurumları yetmiyor. İmdada, doğuştan gelen yeteneklerinin üstüne muazzam bir teorik ve pratik birikim yapmış kendini sonuna kadar yeni iş fikirlerine ve uygulanmasına adamış girişimci figürü yetişiyor. Bütün zamanını kullanıyor. Deli gibi araştırıyor, deli gibi uyguluyor. Daha önceki medeniyet tarihinde aynı insanda birleşmeyen bir çok zihinsel yeteneği bünyesinde birleştiriyor. Sosyal yeteneği ile örgütler kuruyor. İnsanları peşine takıyor. Zekası ve hayal gücü ile sanayinin ve ekonominin işleyişini anlayıp fikirler üretiyor. Öğrendiği fikirleri birleştirip yeni fikirler çıkarıyor. Cesareti ile deniyor, başarısız oluyor, yeniden deniyor. Analitik yeteneklerini kullanarak yeni teknolojileri ve bununla çözebileceği işleri analiz ediyor. 
Yaşam koşulları berbat. İş dışında sosyal yaşamı çok kısıtlı. Aile, dost ve sevgililere vakit yok. Aslında iş hayatının bir uzantısı olan tatil bile iş toplantısı şeklinde. Her an acımasız iş dünyasında ufak bir yanlış hareketle yok olma riski var. Geleneksel statü anlayışının hüküm sürdüğü cemiyetlerde kendini aşan güçlerle dans ediyor. Girişimci, medeniyetin ihtiyaç duyduğu ruhani enerjiyi sunuyor. 

Şimdi ne olacak ?

Girişimci hayatını sunarak medeniyetin kendisini sömürmesine müsaade edecek. Sermaye olanca haşmetiyle yerli yerinde durmakta. Zaten Edi ile Büdü gibi birlikte kendi başına bir terim olmuş olan yatırımcı-girişimci ilişkisi devam edecek. Manifestoda olduğu gibi şimdi Paris sokaklarında girişimcinin hayaletinin gezmesine artık gerek yok. İnsanlık isyandan dersini aldı. Ama bu demek değildir devrim olmayacak. Şimdiye kadar olduğu gibi doğanın yüce kanunları ile kendiliğinden taşlar yerine oturacak. Ne yaptıklarını, hangi görevi üstlendiklerini bal gibi bilen bu girişimciler her geçen gün daha da zenginleşmekteler. Sermaye el değiştirmekte. Yakın bir gelecekte yatırımcılar zaten girişimcilerden oluşacak. Birbirlerini de iyi tanıyan ve sayıları oldukça az olan bu seçkin grup hep birlikte dünyayı yönetecekler. Ve belki de bu egemen sınıf, selefleri gibi ülke, din vb. kutsal değerlerle toplumu kandırmayıp yerine tüm insanlık için yepyeni değer yargıları sunacak.

16 Şubat 2012 Perşembe

ŞİRKET WEB SİTELERİ HAKKINDA PRATİK TAVSİYELER


ŞİRKET WEB SİTELERİ HAKKINDA
PRATİK TAVSİYELER

14 yıldır yazılımcı ve danışman olarak KOBİ ler ile içiçe çalışmaktayım. Genellikle sahiplerinin yönetiminde büyük özverilerle çalıştırılan bu şirketlerimizin sahipleri/yöneticileri kendi alanlarında uzmanlar. Ancak konu kendi uzmanlık/kontrol alanlarının dışına çıktığında hatalar yapmaktalar. Ben de tüm kararların yükü omuzlarında olan olan bu kardeşlerime klavuz olması açısından kendi alanımla ilgili tavsiyelerde bulunmak istiyorum.
Uyarı : Yazı, konunun uzmanı olmayan insanların pratik olarak faydalanması için yazılmıştır. Teknik detaylarda çelişki bulup ukalalık yapacak olanlar bunu dikkate alsın.

Siteleri 4'e ayıralım
1. Statik web siteleri
2. Dinamik web siteleri (Şirket sorumluları tarafından güncellenebilen siteler)
3. Hiper dinamik siteler (Web2, Forum, Sosyal ağlar wb.)
4. Yanar döner show siteleri (Flash siteler, kar yağdıran/baloncuk çıkaran efektler)

Not: E-ticaret siteleri ve site üzerinden sipariş, stok vb. bilgi sistemi işleri konumuza dahil değildir. Bunlar web sitesi değil başka kavramlar.

Üstte yazdığım sınıflandırmalardan ilk ikisi şirketler için uygundur. Üçüncü ve dördüncü seçeneğe sakın ola girişmeyin. Aşağıda sebebini de anlatacağım. Statik site mi dinamik site mi seçmeniz gerektiği konusunda aşağıdaki sorulardan yardım alın.
  • Bir web sitesine düzenli olarak içerik hazırlamak ve girmek hem bir miktar html bilgisi hem de zaman gerektirir. Bu zamanı ayırabilecek bir çalışanınız/departmanınız var mı?
  • Düzenli içerik girmenize gerek var mı? Yani web sitesinden beklentiniz nedir? Arayanın sizi google da bulup oradan firma bilginizi, adresinizi telefonunuzu öğrenmesi yeterli mi?

Bu sorulara verdiğiniz yanıtlara göre artık dinamik site mi statik site mi istediğinizi biliyorsunuz. Yazının ilerleyen kısımlarında nasıl ve kime yaptırılır, en verimli web sitesi nasıl olur ona bakacağız. Önce bilmeniz gereken bir kaç konu var. Bu konular öyle aman aman detay konular değil. Çağımızda bir şirketiniz varsa web ile iç içesiniz demektir. Ve asgari bir takım bilgileri öğrenmek zorundasınız. Bir doktora derdinizi anlatırken kemik nedir, kan, eklem nedir biliyorsunuz. Bunları da öyle kabul edin.

1. CMS
Seçiminiz ne olursa olsun CMS kapsamında bir web siteniz olmalı. CMS ne demektir? Açılımı Content Management System'dir. Türkçesi İçerik Yönetim Sistemi. Yani site bir defa kurulduktan sonra, tasarımı değişmeden yeni haberler, etkinlikler vb. içerikler girilebilir. Bu girişlerde de web master veya programcı müdahalesine gerek olmaz. CMS'ler bir yönetici paneline sahiptir. Buradan bir kullanıcı adı ve parola ile giriş yapılır. Yeni içerik eklenebilir, silinebilir, değiştirilebilir. Sitenizi dinamik yapmayacaksanız bile yine de CMS olmasını tavsiye ederim. Çünkü, en statik site bile senede bir güncellenir. Statik siteyi siz değil web master güncelleyecek. Bunun hızlı ve ucuz olması sitenin CMS olmasına bağlıdır. Dinamik site yapacaksanız, yani içeriği düzenli olarak kendiniz girecekseniz CMS olması zaten kaçınılmaz. CMS kurmak bilişim uzmanı olmayı gerektirir. Eğer CMS kuracak kadar bilginiz varsa bu yazıyı okumayınız. Bunu bir uzmana yaptıracaksınız. Ben de bunu en verimli ve ucuz çekilde nasıl yapmalısınız onu anlatacağım. Ona göre devam edelim.

CMS ürünler nelerdir ?
  • Hazır ve yaygın paketler.
  • Web sitesi hazırlayan şirketlerin kendi altyapıları.

  • Hazır ve yaygın paketler.
Wordpress, Joomla, Drupal en bilinenleridir. Ön yüz için tema/şablon denilen katmanlar kullanılır. Ben bu tarz paketler kurdurmanızı tavsiye ederim. Çekirdek kısmı yüzlerce birinci sınıf programcı tarafından geliştirilmiştir. Eklentileri ve temaları ise dünyanın her yerinden binlerce uzman tarafından devamlı olarak geliştirilmektedir.

  • Web sitesi hazırlayan şirketlerin kendi altyapıları.
Türkiye'de ve Dünya'da bir çok yazılımevi dinamik web sitesi hazırlamak için kendi CMS altyapılarını geliştirmişlerdir. Üstte anlattığım paketler ile aynımantıkta çalışırlar. Ben şimdiye kadar doğru düzgün çalışanına rastlamadım. O yüzden tavsiye etmiyorum.


2. Bir web sitesinde neler olmalı ?

Kesinlikle olması gerekenler
  • Firma profili : Şirketinizin nelerle uğraştığını yazın. Varsa kardeş şirketlerini belirtin. Sizin sektörünüzde önemli ise kurucuları, tarihçeyi vb. bilgileri yazın. Belli bir coğrafyaya hizmet veriyorsanız belirtin. Misyon, vizyon, hedef vb. ISO geyiklerini de ekleyebilirsiniz.
  • Adres, telefon, e-mail: Varsa şube ve temsilcilerinizi de ekleyin.
  • Kapasite bilgisi : Üretim yapıyorsanız tesisiniz, satış yapıyorsanız satış şekli ve mecralarınız, aracılık yapıyorsanız çevreniz eklenmeli. Hizmet sektöründe iseniz ona göre kapasitenizi anlatmalısınız.
  • Kategorize edilmiş halde ürün ve hizmetleriniz : Varsa bol bol resim kullanılmalı. Ürünlerin kalite belgesi vb. şeyler sektörünüzde önemli ise kullanılmalı.
  • Devletin zorunlu tuttuğu bilgiler : Bunun için 2012 sonunda devreye girecek yasaları takip edebilirsiniz. Temmuz 2012 de devreye alınacak TTK ile beraber uygulanacaktı. Ama muğlak bazı konular yüzünden ertelendi.


Olsa iyi olacak olanlar
  • Referanslar
  • Müşterilerinizden bir kaç ropörtaj
  • İçeriğin tercümesi. İngilizce başta olmak üzere tercih ettiğiniz başka bir dilde olabilir. Dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta şudur. Dinamik site yapacaksanız her içeriğinizi tercüme etmeniz gerekebilir. Ama şart değil. Tercihinize kalmış. Esas çatı birden fazla dilde olur. Dinamik içerik ise sadece Türkçe olabilir. Sadece önemli içerikleri tercüme edersiniz.

Özel tercihler (Sadece dinamik siteler için geçerlidir)
  • Haberler
  • Etkinlikler/duyurular



Gereksiz hareketler
  • Flash site yaptırmayın
      Bu siteleri görünce içim kan ağlıyor. Özellikle hazır giyim firmalarımızın hemen hepsi Flash site. Delinin biri öyle başlatmış öyle gidiyor. Bununla ilgili yüzlerce örnek verebilirim. Kimse rencide olmasın diye vermeyeceğim. Merter veya Laleli'deki herhangi bir hazır giyim firmasının ismini Google'da aratın ve kendiniz görün.
Not : Bu yazı Flash'ı ve Flash ile görsel tasarım yapan kişileri kötülemek amacı ile yazılmadı. Flash sitelerin kobilerde yaygın ve yanlış kullanımı sebebi ile yazıldı. Komple bir pazarlama stratejisi ve uygun bütçe ile kullanıldığında harikalar yaratıldığı da uzman çevrelerde yaygın bir görüş. Benim şahsi görüşüm büyük paralar dahi yatırılsa Flash kullanılmaması. Güzide firmalarımızdan birisinin yüksek bütçeli sitesine bakalım, rahatlıkla kullanabilecek misiniz? http://www.mavijeans.com.tr


    Maliyetliler : Bu siteleri yapmak gerçekten emek istiyor. Direk görsel sanat olarak görebilirsiniz. O sebeple pahalılar.
    Google tarafından indekslenemez : Flash siteler arama motorlarının anlayabileceği özelliklere sahip değildir. İçindeki yazıları da resimleri de arama motorları tarayamaz. Dolayısıyla web de en önemli kısımlardan birisi olan arandığında bulunma özelliği ölü doğmuş olur. Bunu şöyle anlayabilirsiniz. Html içerikte bir yazının üstüne gelip mouse ile tutup çektiğinizde o yazı işaretlenir. Ama Flash sitelerde işaretlenmez çünkü Flash bütün olarak çalışır.
    Başkası devralamaz : Flash ile yapılmış siteler güncelleneceği zaman direk olarak sitenin komple indirilip üzerinde çalışılıp tekrar geri yüklenmesi gerekir. Bunu da yeni bir firma veya kişi devralmaz. Eski kişi de yoğun emek yüzünden haklı olarak yüksek para ister.
    Standart menüler yoktur : Nerden nereye gidildiği belli değildir. Siteyi kullanana kadar canınız çıkar. Mesela aslında süper defileler yüklenmiştir. İçerik vardır. Ama ulaşamadıktan sonra neye yarar. Elinize bir gazete aldığınızı düşünün. Sayfaların bazısı soldan sağa açılıyor bazısı alttan üste doğru. Seri ilanlar üçüncü sayfaya konulmuş Ekonomi haberleri son sayfada. Seksi kızlar da orta sayfalarda renksiz şekilde.
    Çalışmayan bir sürü kısım var : Standart kurallara göre dizayn edilmediği için flash siteler bakım gerektirir. Çalışmayan yerleri olacaktır ve düzeltilmelidir. Fakat kobiler bu maliyete katlanamak istemeyeceği için bozuk halde kalırlar.
    A bilgisayarında başka B bilgisayarında başka türlü gözüküyorlar : Flash siteler web standartlarına göre değil serbest çalışmaların sonucuna göre çalışırlar. Örneğin standart html bir site ekran çözünürlüğünüze göre otomatik şekil alır. Ama Flash sitelerin bunu yapması için geliştiricinin ekstra gayret sarfetmesi gerekir. Kobi sitelerinde de genelde bu gayret sarfedilmiyor.
    Güvenlik : Siteye bakan kişinin internet tarayıcısının(ie, firefox, chrome) güvenlik ayarları yüksek ise Flash oynatmaz. Ayrıca bazı smart phone lar güvenlik gerekçesi ile Flash çalıştırmazlar.

2. Yanar döner efektler
İnternet kafeler yeni çıktığı zamanlarda meraklı ergen gençler uğraşırdı bunlarla. O zamandan amcaoğluna falan site yaptıranların sitelerinde vardı hep. Ben de yaptım. Sevgilimin ismi uçarak geçiyordu, kalpler falan yanıp sönüyordu. Java script ismindeki dil ile yapılır. Karlar yağar, baloncuklar çıkar falan. Sakın ! Zaten sevgilimde değerimi bilmemişti, kısa süre sonra beni bırakmıştı. İleri görüşlü kızmış.

3. Döviz, Hava durumu, Takvim, Ajanda tarzı kısımlar eklemeyin
Yine sık yapılan hatalardan birisidir. Kuyuya taş atan deli burada da karşımıza çıkıyor. Site içeriği ile bunların alakası yok. Kalitenizi düşüren hareketlerdir. Meteoroloji işi yapıyorsanız o ayrı.
Ajandasını kim sizin sitenizde takip eder? Takvime bakacak adamın kendi bilgisayarının sağ alt köşesinde takvim yok mu?
4. Hiper dinamik özelliklere girişmeyin
- İnsan kaynakları
- Forum
- Kullanıcıların kendi hesabı ile giriş yapıp bilgi girmeleri
- Yorum yazdırma
- Bloglar

Kısacası kullanıcılar sitenize içerik girmeyiversin. Bu tarz sitelerin yönetilmesi tahmin edemeyeceğiniz kadar meşakatlidir. Sakın bu işlere girmeyin. İlla bu işleri yapacaksanız nasıl yapmanız gerektiğini başka bir makalede anlatacağım.

5. Bağlantılar (Linkler)
Böyle bir bölüm/menü/kategori oluşturmak saçmadır. Zaten site içerisinde bahsediyorsanız ilgili içerikten bir link verilir. Genelde yapılan hatalı uygulama şu şekildedir. Bağlantılar diye bir bölüm açılır. Polis, ambulans, itfaiye, ekonomi bakanlığı vb. sitelerin linki verilir. Muhtar mısın arkadaş. Adam zaten Google'a yazar bulur.

6. Müzik
En gıcık olduğum konulardan birisi ofiste çalışırken bir siteye girdiğimde müzik başlamasıdır. Birden bire herkes size bakmaya başlar. Herkesin dikkati dağılır. Site de müzik olacaksa video da olabilir. İnsan video oynattığında ses çıkacağını bilir. Açıldığında direk müzik çalan bir site yapmak bir misafirinize oturunca müzik çalan sandalye vermek gibi bir şeydir. Maalesef bunu bazı büyük kuruluşlar bile hala yapıyor. Tıklayın ne demek istediğimi anlayacaksınız. http://www.bonus.com.tr/


Meraklısına web2.0 hakkında kısa bilgi: Site içeriğinin site sahibi tarafından değil kullanıcılar tarafından oluşturulmasıdır. Örneğin Facebook'ta gördüğünüz içeriğin bir tek satırını bile site yöneticileri yazmamıştır. Ya da Türkiye'nin en çok ziyaret edilen sitelerinden http://www.frmtr.com/
tamamen kullanıcı içeriği ile doludur.


  1. Diğer kavramlar
Domain name :
Web asresi anlamına gelir. www.bilguzar.com.tr Bu bizim firmamızın domain name'idir.

tr” uzantısı domain nameler ODTU tarafından dağıtılır. Biraz yazışma gerektirir. Allahtan ıslak imza aramıyorlar fax kabul ediyorlar. www.nic.tr adresinden “tr” uzantılı domain alabilirsiniz. Bilgisayar işlerine çok aşina değilseniz bunu da web masterınıza söyleyin o alır.

tr” uzantısı olmayan domain name'leri almak daha kolaydır. Bir çok domain name dağıtıcı firma vardır. Örneğin;
adresinden yeni domainlerin boş olup olmadığına bakabilirsiniz.

Uzantılar ve anlamlarını merak ediyorsanız şu adresi ziyaret ediniz.


Hosting : Barındırma ve yayınlama demektir. Web siteleri aynen bir tv, radyo kanalı gibi yayın yaparlar. Sitenizin program kodlarının ve içeriğinin durduğu bir sunucu bilgisayar vardır. Datacenter denen kalın kablolu, yüksek güvenlikli yerlerde dururlar. Birileri bu datacenterlardan yer kiralar. Web masterlar da bunlardan kiralayanlardan kiralar ve size satarlar. Yok ben direk ilk kiralayandan alayım diye deneme yapmayın. Olmaz. Çok fena ayarları vardır.

Mail hosting: Sizin şirket adresi uzantınız ile mail atmanızı ve kabul etmenizi sağlayan bir mekanizma vardır. İşte bu mekanizmada aynen web hosting de olduğu gibi bir takım sunucularda gerçekleşir. Bir çok ayarı vardır.

Meraklısına : Büyük sitelerin trafiği çoktur. Örneğin facebook günde 1 trilyon sayfa gösterimi yapmaktadır. (Sizin site muhtemelen 500'ün üzerine çıkmaz) Bu firmalar hosting için yılda milyar dolarlar harcamaktadırlar.

4. Maliyet

Web master CMS siteler için bir ödeme yapmayacak. Ücretsizdir. Temaya 10$ ile 100$ arasında para ödeyebilir. Fiyatın tamamı kendi emeği içindir. Ama kobilerimiz teknik emeğe para ödemeyi gereksiz buldukları için web master arkadaşlarımız bazen başka maliyetler yaratabilmekteler. Ey kobiler, bu işler kolay öğrenilmiyor. Web master ınıza saygı duyun ki o da efendi olsun iyi iş çıkarsın.

Statik site : Üsttede bahsettiğim gibi CMS olmalı. Size maliyeti 1000 TL ile 2500 TL arasında değişir. Domain, host ve mail işleri hesaba dahil değildir. Site tamamlanmadan önce taslaklar üzerinde bir iki defa web master ile görüşün ki daha sonra problem olmasın. Üstte anlattığım kavramlar web masterın ne dediğini anlamanız için yeterlidir. Eğer buna rağmen anlaşamıyorsanız web masterınız fazla uzmandır! Dikkat edin.

Dinamik site : Tabii ki CMS olmalı. Size maliyeti 2.000 TL ile 7.000 TL arasında değişir. Bu isteyeceğiniz özelliklere bağlı. İnsan kaynakları olsun ilan yazayım, Doküman tarattıracağım tarihe ve firmaya göre falan arama olsun derseniz ekstra bileşenler gerekir. Fiyat 7.000 'i de aşabilir. Aşmıyorsa dostlar alışverişte görüyor demektir.

Bakım ve yenileme maliyetleri :
Web sitesi için bakıma gerek yoktur. Yıllık ödeyeceğiniz sabit gider web hosting ve mail hosting için olacaktır. Mail boxlarda zaman zaman sorun olabilir. Orada uzman desteği gerekir. Bunların hepsi için yıllık 400 ile 1500 arası fiyat uygundur.
Normal şartlarda bir şirket sitesinde yenileme olmaz. Ama yeni trendler çıkar bir şeyler eklenir. Siz tasarımda değişiklik istersiniz. Bunlar doğal durumlar. Böyle değişiklik durumlarında 400 ile 1500 TL arası normaldir.


Umut Şenoğlu
Bilgüzar Yazılım
umut.senoglu@bilguzar.com.tr