28 Şubat 2013 Perşembe

Bir meta olarak girişim

Yazı, bir startup'ın en baştan metalaşmayı hesap etmesinin sonuçları üstüne. Metalaşmanın temel insani değerlere verdiği zararları devamlı sorgulamakla beraber, medeniyete katkıları ve -en azından şu anda- kaçınılmazlığı sebebi ile serbest pazar taraftarı birisi olarak ben sonuçların pozitif olduğu görüşündeyim.


Meta ve Metalaşma nedir ?



Metalar, dünyaya, kullanım-değerleri ya da demir, keten bezi, buğday vb. gibi ticari mallar olarak gelirler. Bu, onların, sade, yalın, maddi biçimidir. Bununla birlikte, bunlar, yalnızca iki yanlı bir şey oldukları, hem yararlılığın nesneleri ve hem de değerin taşıyıcıları oldukları için metadırlar. ( Kapital 1. Cilt )

Metalaşma her türlü mal,hizmet ve kavramın kullanım değerinin ötesinde bir değişim değeri kazanmasıdır. Kapitalizm yapısı gereği her şeyi metalaştırır. Her şeye ölçülebilir bir kıyas değeri biçer. Bahçede ektiğiniz domatesi pazara soktuğunuzda o artık bir metadır.

Kapitalizm ilerledikçe her sistem gibi giderek kompleksleşerek evrilir ve metalaşması elle tutulur nesnelere göre daha zor olan kavramları da kapsar. Emek, şehir, güzel hava, kültür manzara. Artık tarla işlerine yardım eden kişi amcaoğlu değil emeğinin kıyaslanabilir ve ölçülebilir bir değeri olan çalışandır. Aynı işi bir makine daha ucuza malediyorsa onu tercih etmeniz kaçınılmazdır.

Kültürün, şehrin, hayatın metalaşması


Bu kısmı konudan bağımsız bir parantez içi kabul edin. Konu metalaşmak olunca şahsen en rahatsız olduğum tarafı olan kısımda bir şeyler yazmamak olmaz. Kişisel hayatımı özellikle korumaya çalıştığım bir kısımdır. Sistem bireye bu gece daha çok eğlenmek istiyorsan daha çok para ayırmalısın der ; "Sitenin içerisinden arabana binip eğlence yerinin kapısında in, daha güzel manzaralı yer için daha çok para öde, dostu düşmanı çatlat. Şehri görme, yolu yaşama, sadece nefes alarak ve yıldızlara bakarak mutlu olma, çünkü onlar bedava." Bence günümüz şehir hayatındaki her birey buna çözüm olacak özel teknikler geliştirmeye çalışmalı, bilgeleşmeli.

Riskin metalaşması ve sigortacılık


Kapitalizmin maestroları riski bile metalaştırmıştır. Bu sayede bu kadar maliyetli inşaat, köprü, arge ve hatta uzay projeleri geliştirebiliyoruz. Reel iş ve yatırımların ne olduğunu dahi bilmeyen irili ufaklı yatırımcılar bir takım kağıtlar değişiyorlar. Denizcilerin aldığı riskleri paylaşması amacı ile başlayan ilk sigortacılık uygulamaları esas faydasını metalaştıktan sonra sağlıyor. Bir ücret ödeyerek okyanusun öbür ucundaki kıtaya ulaşmayı başaracak mallardan %3 pay satın alıyorum. Henüz gemiler yola çıkmadan bile önce bu hakkımı devrederek kar veya zarar edebilirim.


Şirketlerin metalaşması


Şirketlerin, finansal varlıklarının, taşınmazlarının, demirbaşlarının, borç/alacak pozisyonlarının çok ötesinde bir değerleri vardır. Bu değer şirket hisselerine olan arz talep dengesi sonucu ortaya çıkar. Bunun gelişmiş hali modern finans piyasalarındaki borsalar ve hisse senetleridir. Sanayi devrimi sürecinde bugünkü anlamını kazanmıştır. Bundan yüzyıllarca önce de şirketler (yani ortaklıklar) vardı. Fakat hissenin metalaşması başka bir şey. Ben 30 gemisi olan bir tüccarsam % 10 hisse devredince 3 gemi ortağımın oluyorsa bu metalaşmamış bir oraklıktır.
Karmaşık hisse yapısı ile gerçekten metalaşmış büyük şirketlerin ilk örneklerinden birisi, sömürgeciliğin bir sembolü olan Doğu Hindistan Demiryolları şirketidir.


Ölçülebilme


Bir şeyin metalaşabilmesi için değer biçebilmesi gerekir. Fiziksel mallar için bu görece kolaydır. Herkesin anlayabileceği düzeyde temel iktisat teorileri bunu ölçer. O sene domates azsa değerli olur. Doğal domatese alternatif başka yeni ürünlerin fayda/maliyet oranı son tüketiciyi cezbediyorsa, bu, domatesin fiyatını aşağı çeker.

Şirketleri ölçmeye gelince ise iş zorlaşır. Görece daha kolay ölçülebilen, patent sayısı, çalışan sayısı ve kalitesi, pazar payı, tesis büyüklüğü gibi değerlerin yanında bir çok muğlak metrikler devreye girer. Şirket değerlemesi bir bilim değil santtır derler.

Şirket ne kadar ölçülebilir ve izlenebilirse, kurucular ve stratejik ortaklar haricindeki yatırımcılar ne kadar erken dahil oldularsa o kadar metalaşmış demektir. Bu da toplam değerini artırır. Örneğin kumaş ticareti faaliyeti ile senede $20M ciro yapan iki şirket düşünün. Bütün tesis, pazar payı vb. değerleri de eşit olsun.

A Şirketi : Kurucularla devam ediyor. Şirket varlıkları, planları, organizasyon şeması vb. net değil.
B Şirketi : Yatırımcılar var. Bütün işleyiş ve projeksiyonlar raporlanabiliyor.

B şirketinin piyasa değeri A şirketinden onlarca kat daha büyük olabilir. Bizzat yaşadım. B şirketinin $12M yatırım alabildiği bir dönemde ben A şirketinin danışmanıydım. 2 ortak ayrılırken şirkete $4M değer biçip çözdük işi.

Yani $4M lik bir şirketin % 50 hissedarı olmaktansa $60M lik bir şirketin % 20 hissedarı olmak çok daha karlıdır.

Girişimin metalaşması


Girişimciler yatırım almak isterler. Bunun en temel sebebi sermaye olarak kullanmaktır. Fakat bence asıl önemli olan 2 sebep daha var. Önem sırasına göre girişiminize erken dönemde yatırım almanın faydaları:

1. Daha baştan şirket olarak bir değerinizin olması her adımda sizi daha da değerli kılacaktır.
2. Yatırım almadığınız taktirde, büyük denizde yüzemezsiniz. Sistem sadece reel sonuçlara ve teknik becerilere göre davranmaz. Size değer biçmek ister. Bir an önce değerlenmelisiniz.
3. Yatırımı sermaye olarak kullanabilirsiniz.

Pazarlayacağınız şey sadece startup'ınızın çıktısı değil. Direk olarak kendisi.

Amerikan eko sisteminin esas başarı kaynağı burasıdır. Başka ülkelerden de yaratıcı ve teknolojik girişimler çıkmaktadır. Çok iyi uygulanıp sonuç da alınmaktadır. Fakat global sermayeye entegre olamadıkları durumda her zaman bir Amerikan girişimi gelir ve ezer geçer. Başta Rusya ve Uzakdoğu olmak üzere Türkiye de dahil bir çok vaka var. İlk etapları başarı ile geçmiş girişimlerin büyüyememesinin ana sebebi metalaşamamaktır.

Yazılı kaynaklarla savunamayacağım için detaya girmeyeceğim. Metalaşma sürecini doğru yönetmiş şirketler ve onlardan daha önce aynı sektörde başarıyı yakalamış fakat gerekli hızda metalaşamamış şirketleri sadece isim olarak kıyaslarsak.

outletim.com - markafoni.com
ortakantin.com - facebook.com
gununfirsati.com - groupon.com


Ortadoğu tarzı işletmelerin adaptasyon sorunu ve Türk girişimcilerine etkisi


Eko sistemin (girişimci, yatırımcı, devlet) zayıflığı zaten önemli bir negatif etken. Bundan başka bir de ülkedeki genel işletme yapısı  var. Bir startup'ın başarılı olması direk veya dolaylı olarak diğer şirketlerin iş modelimize ikna olması ile alakalı. Örneğin benim girişimim Showroom34 direk olarak B2B bir çözüm. Bir tarafta koleksiyon üreten moda firmalarını diğer tarafta butikleri ikna etmem gerekli. Kitlesel bir iş yapıyorsanız da tedarikçi tarafında şirketlerle ilişkiniz var. Markafoni'nin neler çektiğine bizzat şahit oldum.

Ülkedeki genel işletme yapısının ölçülebilir olmaması sizin de ölçülememenizi getiriyor. Hiç unutmuyorum, bazı metrikler ve ön raporlamalar için sahada pazar araştırması yapıyorum. Sorularım arasında, daha önce e-ticaret yapmaya çalışmış ama başarılı olamamış firmalara yönelttiğim şöyle bir soru var ; " Daha önceki e-ticaret denemenizin neden başarısız olduğunu düşünüyorsunuz?". Azınsanmayacak derecede sık verilen bir cevap ; "Nasip değilmiş"




Kaynaklar : Capital, Against the Gods: The Remarkable Story of Risk, http://www.sametegesoy.com/topic.php?kid=23

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

28 Şubat 2013 Perşembe

Bir meta olarak girişim

Yazı, bir startup'ın en baştan metalaşmayı hesap etmesinin sonuçları üstüne. Metalaşmanın temel insani değerlere verdiği zararları devamlı sorgulamakla beraber, medeniyete katkıları ve -en azından şu anda- kaçınılmazlığı sebebi ile serbest pazar taraftarı birisi olarak ben sonuçların pozitif olduğu görüşündeyim.


Meta ve Metalaşma nedir ?



Metalar, dünyaya, kullanım-değerleri ya da demir, keten bezi, buğday vb. gibi ticari mallar olarak gelirler. Bu, onların, sade, yalın, maddi biçimidir. Bununla birlikte, bunlar, yalnızca iki yanlı bir şey oldukları, hem yararlılığın nesneleri ve hem de değerin taşıyıcıları oldukları için metadırlar. ( Kapital 1. Cilt )

Metalaşma her türlü mal,hizmet ve kavramın kullanım değerinin ötesinde bir değişim değeri kazanmasıdır. Kapitalizm yapısı gereği her şeyi metalaştırır. Her şeye ölçülebilir bir kıyas değeri biçer. Bahçede ektiğiniz domatesi pazara soktuğunuzda o artık bir metadır.

Kapitalizm ilerledikçe her sistem gibi giderek kompleksleşerek evrilir ve metalaşması elle tutulur nesnelere göre daha zor olan kavramları da kapsar. Emek, şehir, güzel hava, kültür manzara. Artık tarla işlerine yardım eden kişi amcaoğlu değil emeğinin kıyaslanabilir ve ölçülebilir bir değeri olan çalışandır. Aynı işi bir makine daha ucuza malediyorsa onu tercih etmeniz kaçınılmazdır.

Kültürün, şehrin, hayatın metalaşması


Bu kısmı konudan bağımsız bir parantez içi kabul edin. Konu metalaşmak olunca şahsen en rahatsız olduğum tarafı olan kısımda bir şeyler yazmamak olmaz. Kişisel hayatımı özellikle korumaya çalıştığım bir kısımdır. Sistem bireye bu gece daha çok eğlenmek istiyorsan daha çok para ayırmalısın der ; "Sitenin içerisinden arabana binip eğlence yerinin kapısında in, daha güzel manzaralı yer için daha çok para öde, dostu düşmanı çatlat. Şehri görme, yolu yaşama, sadece nefes alarak ve yıldızlara bakarak mutlu olma, çünkü onlar bedava." Bence günümüz şehir hayatındaki her birey buna çözüm olacak özel teknikler geliştirmeye çalışmalı, bilgeleşmeli.

Riskin metalaşması ve sigortacılık


Kapitalizmin maestroları riski bile metalaştırmıştır. Bu sayede bu kadar maliyetli inşaat, köprü, arge ve hatta uzay projeleri geliştirebiliyoruz. Reel iş ve yatırımların ne olduğunu dahi bilmeyen irili ufaklı yatırımcılar bir takım kağıtlar değişiyorlar. Denizcilerin aldığı riskleri paylaşması amacı ile başlayan ilk sigortacılık uygulamaları esas faydasını metalaştıktan sonra sağlıyor. Bir ücret ödeyerek okyanusun öbür ucundaki kıtaya ulaşmayı başaracak mallardan %3 pay satın alıyorum. Henüz gemiler yola çıkmadan bile önce bu hakkımı devrederek kar veya zarar edebilirim.


Şirketlerin metalaşması


Şirketlerin, finansal varlıklarının, taşınmazlarının, demirbaşlarının, borç/alacak pozisyonlarının çok ötesinde bir değerleri vardır. Bu değer şirket hisselerine olan arz talep dengesi sonucu ortaya çıkar. Bunun gelişmiş hali modern finans piyasalarındaki borsalar ve hisse senetleridir. Sanayi devrimi sürecinde bugünkü anlamını kazanmıştır. Bundan yüzyıllarca önce de şirketler (yani ortaklıklar) vardı. Fakat hissenin metalaşması başka bir şey. Ben 30 gemisi olan bir tüccarsam % 10 hisse devredince 3 gemi ortağımın oluyorsa bu metalaşmamış bir oraklıktır.
Karmaşık hisse yapısı ile gerçekten metalaşmış büyük şirketlerin ilk örneklerinden birisi, sömürgeciliğin bir sembolü olan Doğu Hindistan Demiryolları şirketidir.


Ölçülebilme


Bir şeyin metalaşabilmesi için değer biçebilmesi gerekir. Fiziksel mallar için bu görece kolaydır. Herkesin anlayabileceği düzeyde temel iktisat teorileri bunu ölçer. O sene domates azsa değerli olur. Doğal domatese alternatif başka yeni ürünlerin fayda/maliyet oranı son tüketiciyi cezbediyorsa, bu, domatesin fiyatını aşağı çeker.

Şirketleri ölçmeye gelince ise iş zorlaşır. Görece daha kolay ölçülebilen, patent sayısı, çalışan sayısı ve kalitesi, pazar payı, tesis büyüklüğü gibi değerlerin yanında bir çok muğlak metrikler devreye girer. Şirket değerlemesi bir bilim değil santtır derler.

Şirket ne kadar ölçülebilir ve izlenebilirse, kurucular ve stratejik ortaklar haricindeki yatırımcılar ne kadar erken dahil oldularsa o kadar metalaşmış demektir. Bu da toplam değerini artırır. Örneğin kumaş ticareti faaliyeti ile senede $20M ciro yapan iki şirket düşünün. Bütün tesis, pazar payı vb. değerleri de eşit olsun.

A Şirketi : Kurucularla devam ediyor. Şirket varlıkları, planları, organizasyon şeması vb. net değil.
B Şirketi : Yatırımcılar var. Bütün işleyiş ve projeksiyonlar raporlanabiliyor.

B şirketinin piyasa değeri A şirketinden onlarca kat daha büyük olabilir. Bizzat yaşadım. B şirketinin $12M yatırım alabildiği bir dönemde ben A şirketinin danışmanıydım. 2 ortak ayrılırken şirkete $4M değer biçip çözdük işi.

Yani $4M lik bir şirketin % 50 hissedarı olmaktansa $60M lik bir şirketin % 20 hissedarı olmak çok daha karlıdır.

Girişimin metalaşması


Girişimciler yatırım almak isterler. Bunun en temel sebebi sermaye olarak kullanmaktır. Fakat bence asıl önemli olan 2 sebep daha var. Önem sırasına göre girişiminize erken dönemde yatırım almanın faydaları:

1. Daha baştan şirket olarak bir değerinizin olması her adımda sizi daha da değerli kılacaktır.
2. Yatırım almadığınız taktirde, büyük denizde yüzemezsiniz. Sistem sadece reel sonuçlara ve teknik becerilere göre davranmaz. Size değer biçmek ister. Bir an önce değerlenmelisiniz.
3. Yatırımı sermaye olarak kullanabilirsiniz.

Pazarlayacağınız şey sadece startup'ınızın çıktısı değil. Direk olarak kendisi.

Amerikan eko sisteminin esas başarı kaynağı burasıdır. Başka ülkelerden de yaratıcı ve teknolojik girişimler çıkmaktadır. Çok iyi uygulanıp sonuç da alınmaktadır. Fakat global sermayeye entegre olamadıkları durumda her zaman bir Amerikan girişimi gelir ve ezer geçer. Başta Rusya ve Uzakdoğu olmak üzere Türkiye de dahil bir çok vaka var. İlk etapları başarı ile geçmiş girişimlerin büyüyememesinin ana sebebi metalaşamamaktır.

Yazılı kaynaklarla savunamayacağım için detaya girmeyeceğim. Metalaşma sürecini doğru yönetmiş şirketler ve onlardan daha önce aynı sektörde başarıyı yakalamış fakat gerekli hızda metalaşamamış şirketleri sadece isim olarak kıyaslarsak.

outletim.com - markafoni.com
ortakantin.com - facebook.com
gununfirsati.com - groupon.com


Ortadoğu tarzı işletmelerin adaptasyon sorunu ve Türk girişimcilerine etkisi


Eko sistemin (girişimci, yatırımcı, devlet) zayıflığı zaten önemli bir negatif etken. Bundan başka bir de ülkedeki genel işletme yapısı  var. Bir startup'ın başarılı olması direk veya dolaylı olarak diğer şirketlerin iş modelimize ikna olması ile alakalı. Örneğin benim girişimim Showroom34 direk olarak B2B bir çözüm. Bir tarafta koleksiyon üreten moda firmalarını diğer tarafta butikleri ikna etmem gerekli. Kitlesel bir iş yapıyorsanız da tedarikçi tarafında şirketlerle ilişkiniz var. Markafoni'nin neler çektiğine bizzat şahit oldum.

Ülkedeki genel işletme yapısının ölçülebilir olmaması sizin de ölçülememenizi getiriyor. Hiç unutmuyorum, bazı metrikler ve ön raporlamalar için sahada pazar araştırması yapıyorum. Sorularım arasında, daha önce e-ticaret yapmaya çalışmış ama başarılı olamamış firmalara yönelttiğim şöyle bir soru var ; " Daha önceki e-ticaret denemenizin neden başarısız olduğunu düşünüyorsunuz?". Azınsanmayacak derecede sık verilen bir cevap ; "Nasip değilmiş"




Kaynaklar : Capital, Against the Gods: The Remarkable Story of Risk, http://www.sametegesoy.com/topic.php?kid=23

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder