14 Şubat 2013 Perşembe

Girişiminiz parça parça devreye alınabiliyor mu?


Girişimleri kullanıcının önüne koyulabildiği ana göre 2 sınıfa ayırıyorum.

1. Bütünsel projeler
2. Bir ucundan başlanabilen projeler


1. Bütünsel projeler

Bazı projeleri tamamen bitmeden devreye alamazsınız. Örneğin bir oyun geliştirdiniz. Tasarımı ve tüm özellikleri tamamlanmış bir şekilde piyasaya sürmek zorundasınız. Burada tabi ki kafanızdaki her şeyi bitirmenizi kastetmiyorum. Çıkan ürünün bütün olması lazım. Bu tür girişimlerin temel dezavantajı riski tek seferde almanızdır. 2 yıl boyunca bir ürün veya iş modeli geliştirirsiniz, kadroyu oluşturursunuz, paraları harcarsınız. Ancak devreye girdiğinde gerçek kullanıcı tepkisini görebilirsiniz. Temel avantajı ise başarılı olduğu durumda kısa sürede çok yüksek maddi kazanç sağlamasıdır.

Bazı organizasyon girişimleri de bu sınıfa girer. İnternetten konser bileti satacaksanız bir ucundan başlayamazsınız. Minimum uygulanabilir düzeyi (MVP) oldukça yüksektir. 2 tane konser salonunun biletlerini satarak başlamak çok zordur  Zaten güçlü ve hızlı olmadığınız durumda kimse ikna da olmaz. Sektörde baştan teşkilatlanmanız gerekli.

Bu tür bir projeye giren girişimci umarım ne tür bir risk aldığının farkındadır. Eğer biliyorsa bu riski yönetme imkanı var.

Risk nasıl azaltılır ?

  • Yatırım bulmak veya büyük bir sermaye sahibi ile bir işbirliği hayatidir. 
  • Ürünün sınırı doğru çizilmeli. Yoksa sonsuza kadar ürün veya iş modelinizi geliştirmekle uğraşabilirsiniz.
  • Yüksek enerji düzeyine geçilip olağanüstü hızda tamamlanmalı. Girişimci bütün hayatını buna göre planlamalı.


2. Bir ucundan başlanabilen projeler

Tipik bir e-ticaret projesi bu sınıfa girer. Az sayıda tedarikçi ve küçük bir tanıtım bütçesi ile başlayabilirsiniz. Bir ucundan başlanabilir olmasının planlamanın önemini azaltmadığını unutmamak gerekir. (Ajanslar, danışmanlık şirketleri ve small business denilen tüm girişimlerde bu gruba girer. Fakat onlar zaten ölçeklenebilir sınıfa girmediği için konumuzun dışında)

Bu ayrımı bilmek neye yarar?

Bütün iş planınızı etkiler. İkinci tip girişime yatırım almadan başlayabilirsiniz. İlerleyip çeşitli metriklerle kendinizi raporlayabilirsiniz. Bu sizi yatırımcı karşısında cazip kılar ve elinizi güçlendirir. Ayrıca bir miktar para kazandırmakta ise kendi kendini besleyebilir.
Birinci tip girişime başlayıp ikinci tip muamelesi yaparsanız proje ölü doğmuş olur.

Her iki tipte bir çok başarılı girişim mevcut. Fakat maceranın göz önündeki kısmının kısa sürmesi ve çok para getirmesi girişimcileri hep ikinci tipe teşvik ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

14 Şubat 2013 Perşembe

Girişiminiz parça parça devreye alınabiliyor mu?


Girişimleri kullanıcının önüne koyulabildiği ana göre 2 sınıfa ayırıyorum.

1. Bütünsel projeler
2. Bir ucundan başlanabilen projeler


1. Bütünsel projeler

Bazı projeleri tamamen bitmeden devreye alamazsınız. Örneğin bir oyun geliştirdiniz. Tasarımı ve tüm özellikleri tamamlanmış bir şekilde piyasaya sürmek zorundasınız. Burada tabi ki kafanızdaki her şeyi bitirmenizi kastetmiyorum. Çıkan ürünün bütün olması lazım. Bu tür girişimlerin temel dezavantajı riski tek seferde almanızdır. 2 yıl boyunca bir ürün veya iş modeli geliştirirsiniz, kadroyu oluşturursunuz, paraları harcarsınız. Ancak devreye girdiğinde gerçek kullanıcı tepkisini görebilirsiniz. Temel avantajı ise başarılı olduğu durumda kısa sürede çok yüksek maddi kazanç sağlamasıdır.

Bazı organizasyon girişimleri de bu sınıfa girer. İnternetten konser bileti satacaksanız bir ucundan başlayamazsınız. Minimum uygulanabilir düzeyi (MVP) oldukça yüksektir. 2 tane konser salonunun biletlerini satarak başlamak çok zordur  Zaten güçlü ve hızlı olmadığınız durumda kimse ikna da olmaz. Sektörde baştan teşkilatlanmanız gerekli.

Bu tür bir projeye giren girişimci umarım ne tür bir risk aldığının farkındadır. Eğer biliyorsa bu riski yönetme imkanı var.

Risk nasıl azaltılır ?

  • Yatırım bulmak veya büyük bir sermaye sahibi ile bir işbirliği hayatidir. 
  • Ürünün sınırı doğru çizilmeli. Yoksa sonsuza kadar ürün veya iş modelinizi geliştirmekle uğraşabilirsiniz.
  • Yüksek enerji düzeyine geçilip olağanüstü hızda tamamlanmalı. Girişimci bütün hayatını buna göre planlamalı.


2. Bir ucundan başlanabilen projeler

Tipik bir e-ticaret projesi bu sınıfa girer. Az sayıda tedarikçi ve küçük bir tanıtım bütçesi ile başlayabilirsiniz. Bir ucundan başlanabilir olmasının planlamanın önemini azaltmadığını unutmamak gerekir. (Ajanslar, danışmanlık şirketleri ve small business denilen tüm girişimlerde bu gruba girer. Fakat onlar zaten ölçeklenebilir sınıfa girmediği için konumuzun dışında)

Bu ayrımı bilmek neye yarar?

Bütün iş planınızı etkiler. İkinci tip girişime yatırım almadan başlayabilirsiniz. İlerleyip çeşitli metriklerle kendinizi raporlayabilirsiniz. Bu sizi yatırımcı karşısında cazip kılar ve elinizi güçlendirir. Ayrıca bir miktar para kazandırmakta ise kendi kendini besleyebilir.
Birinci tip girişime başlayıp ikinci tip muamelesi yaparsanız proje ölü doğmuş olur.

Her iki tipte bir çok başarılı girişim mevcut. Fakat maceranın göz önündeki kısmının kısa sürmesi ve çok para getirmesi girişimcileri hep ikinci tipe teşvik ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder